Bu hafta yepyeni on beş sözcüğümüz var. Gündemle ilişkili olan bazı sözcüklerin de manasını öğrenmeye çalıştım. Ayrıca bu haftadan itibaren on beş sözcüğümüzün yanına bir de sanat eseri ekledim. Ünlü ressamların çizmiş oldukları bazı resimler üzerinden düşünce ufkumuzu genişletmeye, düşünme eylemini aktif olarak yapmaya çalışırsak bizlere katkısı çok daha fazla olacaktır. Şimdiden iyi okumalar diliyorum. Haftaya görüşmek dileğiyle 🙂
1-Akit
Arapça bir sözcük olan ˁaḳd, düğümleme, bağlama anlamına gelirken; mecazi olarakta, bir araya gelme ve getirme, toplama veya toplanma anlamları mevcuttur.
2-Cizre
Bu ara gündemde olan Şırnak’ın Cizre ilçesinin kelime olarak anlamına baktığımızda; İslamiyetin Cizre’ye gelmesiyle beraber Arapçada yarımada anlamına gelen Cezire ismi ilçeye verilmiş, Cumhuriyet döneminde ise küçük bir düzeltmeyle Cizre olarak değiştirilmiştir.(1) Dicle nehrinin kıvrıldığı su adası gibi bir alan oluşturduğu yerdir. (2)
Cizre ilçesi (Fotoğraf jiyan.org sitesinden alınmıştır)
3-Mazoşizm
Fransızca bir sözcük olan masochisme,acıdan haz alma eğilimi anlamına gelir. Leopold Ritter von Sacher-Masoch (1836-1895) mazoşizmin isim babasıdır. Ukrayna’da (bugünkü ismiyle) doğan ve tarih profesörü olan yazar, sonradan edebiyata olan ilgisi ve becerisi sayesinde eserler üretmiştir. Yazmış olduğu eserlerde yoğun mozoşist kurgular nedeniyle ünlü psikiyatrist Krafft-Ebing tarafından ismi mazoşizme verilmiştir. Fakat yazarın bir mazoşist olup olmadığı bilinmemektedir.(1)
Leopold von Sacher-Masoch ‘un Ukrayna’nın Lviv şehrindeki heykeli
4-Alperen
Alperen Ocakları’ndan bildiğimiz bu sözcüğün kökeni Türkçedir. Alp eski Türklerce cesur Savaşcı ruhlu kişilere, yiğid kişilere verilen sıfattır. Bu Türklerin İslamiyeti kazanmasıyla beraber Alp’lerde Erenliğe çağrılmıştır. Ve Allah ve Peygamber yolunda savasan Mücahitlere Alperen ismi verilmiştir.(1)
5-Karikatür
Fransızca bir sözcük olan caricature;alay, hiciv manalarına gelir. Latincede carricatura ise at arabasına yükleme, araba yükü anlamlarına gelir. Türk basınında karikatür ilk kez 1870’te yayınlanmaya başlayan Diyojen dergisinde görülmüştür.
6-Tevafuk
Arapça bir kelime olantawāfuḳbiri birine uyma, uyum, denk gelme anlamına gelir.
7-Müfteri
Arapça bir sözcük olan muftari iftira eden, suç isnat eden anlamına gelir.
8-Lümpen
Almanca bir kelime olan LumpenproletärMarx’a göre proletaryanın alt sınıfı, işe yaramaz berduş, sınıfsız, ayaktakımı anlamlarına gelir.
9-Tağut
Arapça bir sözcük olan ṭāġūtput, yalancı tanrı, şeytan anlamına gelir. Ayrıca dinden sapma, yoldan çıkma anlamları da mevcuttur.
10-Soytarı
Aynı kökten gelen saˁterī “lezbiyen” anlamına gelir. Arapça bir sözcük olan saˁtar(soytarı)yapay penis, zıbık(çubuk, kamış, erkeklik organı) anlamları vardır. Eski Yunancada sáturos 1. keçi ayaklı ve çıplak fallus ile tasvir edilen efsane yaratığı, 2. Eski Yunanda takma fallus taşıyan oyuncuların oynadığı gülünç ve müstehcen oyun, anlamına gelir.
11-Müteşebbis
Arapça bir sözcük olan mutaşabbiṯyapışan, yapışkan anlamına gelir. Girişken, girişimci anlamları olan bu sözcüğün köken olarak yapışan, yapışkan anlamları olması biraz da onları tasvir ediyor. Öyle de olunması gerekir. 🙂
12-Getto
Fransızca/İngilizce ghettobir kentte azınlıkların ve özellikle Yahudilerin yaşadığı semt. Venedik kentinin Yahudi mahallesi olarak bilinen getto özünde oradan gelmektedir.
The Ghetto of Venezia
13-Bodoslama
Yunanca bir sözcük olan podóstima geminin baş ve kıç ucundaki yatay direk anlamına gelir. Halk ağzında bazen ”konuya bodoslama girdin” demelerinin manasını da bu anlam içerisinde düşünürsek nasıl bir mana çıkıyor merak ediyorum.
14-Derviş
Farsça bir kelime olan darvīş/darvēşfakir, yoksul, tarikat uğruna dünya mülkünden vazgeçen kimse, anlamlarına gelir.
15-Derun
Farsça bir sözcük olan darūn sözcüğünün bir şeyin içi, içyüzü, gönül, kalp anlamları vardır. Zaten derin kelimesi de köken olarak sanırım buradan geliyor. Ayrıca Osmanlı’daki Enderun Mektepleri’nin manasını da çıkarabiliriz.
Bu haftaki sanat eserimiz ve manası:
Rubens – Fall of the Damned/ Der Hollensturz der Verdammten
Anıtsal nitelik taşıyan dini bir resim, Peter Paul Rubens tarafından yapılmıştır. Lanetlenmiş şeytanların düşüşü simgelenmiştir. Günahkar kişileri lanetlenmiş şeytanlara benzeterek betimlemiştir. (1)
Not: Bazı sözcüklerin anlamı bulunurken nisanyansozluk‘den faydalanılmıştır. Ayrıca parantez içerisinde (1), (2) gibi tasvir edilen yerler, kaynak olarak link vermek amacıyla belirtilmiştir.
Sinan Canan’ın ”Bir insanın düşüncesinin sınırları, dil yeteneğinin sınırları tarafından belirlenir” düsturunca bu haftaki on beş kelimemize bakıp, düşünce dünyamıza katkıda bulunalım.
1-Epistemoloji
Fransızca épistemologiebilginin anlam ve özelliklerini inceleyen felsefe dalı. Eski Yunancada epistēmēzihinsel hakimiyet, bilgi, anlamına gelir.
2-Snob
Ülkemizde köşe yazarların bazen kullandığı bu kelime, 1840 dolayında duyulmuş, 1848’de William Thackeray’in Cambridge anılarına değinen Book of Snobs adlı kitabıyla popülerleşmiştir. İngilizce olan snob sözcüğü, Cambridge öğrenci argosunda kasaba esnafına verilen ad olarak kullanılmış, sonrasında ise; üst sınıflara özenen kimse, özenti, züppe anlamlarına gelecek şekilde literatürde yer bulmuştur.
3-Asabiye
Arapça bir sözcük olan aṣabiyya(t), aşiret dayanışması, hamiyet, fanatizm anlamlarına gelirken benzer anlamdaki bir başka sözcük olanˁaṣaba(t), aralarında kan bağı bulunan akraba topluluğu anlamına gelir. Ayrıca aynı Arapça kökten fakat başka bir semantik evrim izleyen ˁaṣab “sinir” sözcüğünden türetilen Yeni Osmanlıca ˁaṣabiye “sinir hekimliği, nöroloji” terimi 1920’lere doğru kullanıma girmiştir.
4-Fantastik
Fransızca bir sözcük olan fantastique,görüntüsel, hayali, düşsel, anlamına gelir.
5-Fantezi
Fransızca bir sözcük olan fantaisie,görüntü, hayal, hayal mahsulü, düş gücü, anlamına gelir. Ayrıca dilimizde ‘ticari bir ürünün sıradışı ve cazip modeli’ ve ‘sıradışı erotik davranış’ anlamlarında da kullanılmaktadır.
6-Tasfiye
Arapça bir kelime olantaṣfiya, temizleme, arıtma anlamına gelir. Siyaset sahnesinde çok kullanılan bir sözcüktür.
7-Semaver
Bu güzel sözcük semaver de bize Rusçadan ‘samovar’ üzerinden gelmiştir. (samo: kendi, varit: kaynamak) Otomatik çay pişirme cihazı anlamına gelir.
8-Hamaset
Siyasette bazen ”hamaset yapma” denilerek kullanılan bu sözcük dilimize Arapçadan (ḥamāsa) gelmiştir. (Dinde ve kavgada) Şeci ve cesur olma, fanatizm, anlamına gelir.
9-Retorik
Fransızca bir sözcük olan rhétorique,belagat, güzel ve sanatlı konuşma ve hitabet sanatı anlamlarına gelir.
10-Cevaz
Arapça bir kelime olancawāz,aşma, aşım, geçit, geçiş izni, izin, müsaade, yasak olmama hali, anlamında kullanılır.
11-Pegasus
Yunanca bir sözcük olan pegasos, Yunan mitolojisinde kanatlı at anlamına gelir. Ali Sabancı’nın şirketine iyi bir isim bulduğunu söyleyebiliriz 🙂
12-Bumbar
Yemek türü olarak karşımıza çıkan bu kelime, Farsça kökenli būnbār/mūbār sözcüğünden dilimize girmiştir. Kalın bağırsak anlamına gelir. Zazacada kullanılan bu sözcük Farsçayla aynı olması bir tesadüf değildir. Çünkü Zazaca, dil bilimi bakımından Hint-Avrupa dil ailesine mensup İran dillerinin Kuzeybatı İran koluna bağlı bir dildir.
13-Müptezel
Arapça bir sözcük olan mubtaḏal, sıradan, bayağı, adi, seçkin olmayan, rezil, anlamına gelir.
14-Feraset
Arapça bir sözcük olan firāsa(t), (göz veya kavrayışta) uyanık olma, anlayış, seziş, sezgi, anlamına gelir.
15-Oryantalizm
Fransızca bir kelime olan oriental,doğuya ait, doğulu, özellikle Asyalı veya Yakın Doğulu, anlamına gelir. Oryantalizm kavramını bir bütünlük içinde dünya kamuoyuna sunan Edward Said bu sistematiği tek bir cümle ile özetler; “Oryantalizm gerçek Doğuyu değil Şarkiyatçıların görmek istedikleri bir “Şark”ı aksettirir”. Kısacası ‘Doğu’ya hâkim olmak, onu yeniden kurmak ve onun amiri olmak için’ Batı’nın bulduğu bir yoldur.(1)
Not: Sözcüklerin anlamı bulunurken nisanyansozluk‘den faydalanılmıştır.
Yeni almış olduğum bir karar neticesinde her hafta 15 kelimenin anlamını, kökenini, nereden gelmiş olduğunu öğrenmeye çalışacağım. Cumartesi günleri saat 10’da yayınlamayı planlıyorum.
İlk hafta için 15 sözcük ve anlamları:
1-Nikotin:
Fransızca bir sözcük olan nicotine,tütünde bulunan kimyasal madde anlamına gelir. Bir Fransız diplomat olan Jean Nicot, 1560’ta Lizbon elçisi iken Fransa’ya ilk kez tütün ithaline aracı olur. Nikotin kelimesi onun isminden gelir.
2-Boykot:
İngilizce bir sözcük olan boycott,bir mal veya hizmeti satın almamak suretiyle yapılan direniş eylemi anlamına gelir. İrlandalı toprak sahibiJ. Cunningham Boycott (1832-1897), İrlanda Toprak Birliğinin direniş eylemine hedef olan ilk kişidir. Boykot kelimesi onun isminden gelir.
3-Piyango:
İtalyanca bir sözcük olan bianco, beyaz anlamına gelir. Yaygın kanıya göre, beyaz kağıdı çekenin kazandığı bir talih oyunu. Ayrıca İstanbul’da yaşayan Bianco adlı bir İtalyan, talih oyunlarının imtiyazını almıştır.
4-Sandviç:
İngilizce bir sözcük olan sandwich, ismini bir İngiliz lordundan alır.Earl of Sandwich kumar masasından kalkmadan karnını doyurmasıyla ün kazanan bir İngiliz asılzadesi (1718-1792).
5-Çocuk:
Eski Türkçede yavru, domuz yavrusu, anlamına gelir.
6-Tedbir:
Arapça bir sözcük olan tadbīr, (bir işin) arkasını düşünme, planlama, tasarlama. (Başka bir anlamı) Arapça bir sözcük olan dabbara, arkasını düşündü, tedbir aldı. (Başka bir anlamı) Arapça bir sözcük olan dubr, arka, kıç, anlamına gelir.
7-Efendi:
Yunanca bir sözcük olan atfendis, saygıdeğer kişi, üstad, Bizans’ta saygı unvanı, anlamına gelir.
8-Gavur:
Farsça bir sözcük olan gabr, 1. Zerdüşt dinine mensup, ateşperest, 2. Müslüman olmayan, kâfir, anlamına gelir.
9-Ortodoks:
Yunanca bir sözük olan orthódoksos,doğru mezhep sahibi, doğru öğretiye uygun, anlamına gelir.
10-Katolik:
Fransızca bir sözcük olan catholique, 1. kapsayıcı, evrensel, 2. Roma mezhebine bağlı olan, anlamına gelir.
11-Hümanist:
Fransızca bir sözcük olan hümaniste, 1. antik Yunan ve Latin kültürüne vakıf kimse, 2. insancıl, anlamına gelir.
12-Stabilize:
Fransızca bir sözcük olan stabilisé,sabitlenmiş, oynaklığı giderilmiş, anlamına gelir.
13-Staj:
Fransızca bir sözcük olan stage,çıraklık, meslekte deneme süresi, anlamına gelir.
14-Diyalektik:
Fransızca bir sözcük olan dialectique,tez ve antitezle akıl yürütme yöntemi, münazara, anlamına gelir.
15-Bayram:
Eski Türkçede baḏrām,sevinç, neşe. Farsçada paḏrām,neşe, huzur, mutluluk, sükûn, anlamına gelir.
Not: Sözcüklerin anlamı bulunurken nisanyansozluk‘den faydalanılmıştır.